Bitkiler De Ana Kuzusu Mu? | Bilimya

Papatyagil

Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar hayatta kalmak adına -yani canlılık görevlerini yerine getirmek adına- bazı temel özelliklere sahiptirler. Bu özelliklerden bazısı; enerji kullanımı, çevresel uyarılara tepki verme, üreme ve büyüme-gelişmedir.

Tüm canlılar bu özelliklere sahip olmakla birlikte bu özelliklerin tasarımı canlıdan canlıya farklılık gösterebilmektedir. Genel olarak baktığımızda hayvanlar enerji kullanımı yönünden tüketici konumundayken, bitkiler üretici konumundadırlar. Hayvanlar çevresel uyarılara aktif olarak tepki verirlerken, bitkilerde bu tepkiler hayvanlara nazaran daha pasif durumdadır. Hayvanlarda, her hayvan üreme ve büyüme-gelişme bakımından farklı, bitkilerde de her bitki grubu kendi içinde bu özellikler bakımından farklı tasarımlara sahip olabilmektedir.

Hayvanların -neredeyse- hemen her türünün üreme ve büyüme-gelişme davranış ve özellikleri bilinirken bitkilerde durum hayvanlardaki kadar bilimsel olarak çözümlenmiş değildir. Bu bağlamda bitkiler âleminde bu özellikler (üreme ve büyüme-gelişme) bakımından ilgiye muhtaç bir konudur. Yine de hâlihazırda bu özellikler bakımından araştırılmış bitkilere bakıldığında bitkilerin geneli hakkında çıkarımlar yapmak söz konusudur. Örneğin; (tohumlu) bitkilerde üreme sonrası, ilk aşaması ‘tohum ile dağılım’ olan büyüme ve gelişme süreci ile devam eder. Bu durum bütün tohumlu bitkilerde bu süreçle cereyan eder.



Burada tohum ile dağılım hususu her bitkide farklı şekilde gerçekleşse de her tohumlu bitkide mevcut olması tohum ile dağılım özelliğini; evrim sürecinde bitkilerdeki bu özelliğin diğer canlılardan farklı bir özellik olarak gelişmesini sağlamıştır. Bu sebeple; hemen her bitkinin tohuma geçiş ve tohumdan doğaya dağılım mekanizmaları birbirinden farklılık gösterebilmektedir.

Hayvanlar aleminde ve diğer canlı gruplarına bakıldığında gelişmişlik düzeyi arttıkça ebeveyn bireylere (ana birey-lere) aynı oranda bağlılık söz konusudur. Gelişmişlik düzeyi hayvanlara nazaran daha az olan bitkiler aleminde ana bitkiye bağımsızlık öngörülebilir bir durumdur. Öyle ki; bitkilerde yavru bitkinin (ya da yeni bitkiyi verecek yapı -ki Ekoloji’de ‘diaspor’ olarak adlandırılan yapıdır-) ana bitkiden olabildiğince uzak mesafelere gitmesi (dağılması) amaçlanır. Dolayısıyla; canlılar içerisinde gelişmişlik düzeyi arttıkça doğru orantılı olarak mevcut olan ‘ana kuzuluğu’ bitkilerde yok denecek kadar az seviyedir.

Her bitki için tohumlarını başarılı bir şekilde çevreye dağıtmak (tohum yeni bitkiyi verecek embriyoyu içerir) en az iki geçerli sebepten hayati öneme sahiptir: Birincisi, mümkün olan ‘en geniş’ alana yayılmaktır -ki bu her canlının temel yaşam ilkesidir fakat diğer canlı gruplarında dağılım mekanizmaları farklı şekilde işlemektedir- ikincisi; tohumları ana bitkiden uzaklara yaymak. Bu da yavru bitkinin (tohumun) kaynak paylaşımı konusunda ana bitkinin bulunduğu alanda yetersizliği (besin) önlemek ve yavru bitkinin yaşamını garanti altına almak için elzem bir uygulamadır.

Ana bitkiden yavru bitkiyi (tohum) ayırmak adına yavru bitki ‘ana kuzuluğu’ndan ana bitki de ‘analık’ özelliğinden ödün verir. Böylece ana bitkiden olabildiğince uzağa yayılan yavru bitki, çimlendiği yerde besin sıkıntısı çekmezken (aynı zamanda her alana yayılımı mümkün hâle getirirken) ana bitki de bu sayede temel canlılık görevlerinden bir diğerini yerine getirmiş olur.



Bitkilerde ‘ana kuzuluğu’ndan kaçınma davranış şekilleri (bilimsel tabiri ile; tohum dağılım mekanizmaları) birbirinden oldukça değişkenlik göstermektedir. Uçarak (bazı ağaç türlerinde), yuvarlanarak (Brunsvigia türlerinde) , sıvı ile püskürtülerek (eşek hıyarında –Ecballium elaterium-), dikenli ya da kancalı yapılarla (buğdaygillerde), su aracılığı ile (deniz fasulyesinde), paraşüt benzeri yapılarla (papatyagillerde) ve hatta yanarak (çam türlerinde) tohumların dağılımı gerçekleştirilir. Örneğin papatyagillerde (görselde yer alan bitki) tohuma geçen bireylerin tohumlarında ‘pappus’ denilen tüylü yapıyı oluşturarak gelişen tohumun uzak mesafelere rüzgar aracılığı ile uçması ve bu sayede dağılımı sağlanır.

Hemen her bitki ana bitkiden mümkün olduğunca uzağa dağılma özellikleri bakımından birbirinden farklılık kazanırlarken, hayvanlar ve özellikle hayvanlarda daha gelişmiş bir grup olan biz insanlarda bu özellikler zıttı yönünde farklılık kazanmaktadır.



 

Kaynaklar:

Güner, A., Aslan, S., Ekim, T., Vural, M., Babaç, M. T. (Editörler) 2012. Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler). Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını, İstanbul.

Mancuso, S., Viola, A. 2017. Bitki Zekâsı (Verde Brillante). Yeni İnsan Yayınevi, 2.Baskı, İstanbul. (Çeviren: Almıla Çiftçi).

The Plant List-A Working List of All Plant Species. 2013. Erişim (http://www.theplantlist.org/). Erişim Tarihi: 11.08.2020.

Muhyettin Şentürk



Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.