Irkçılık Sağlığı Nasıl Etkiliyor? | Bilimya

Araştırmalar ayrımcılığın vücutta kalıcı fiziksel etkilere yol açtığını gösteriyor. 

Ölümü bir Minneapolis polis memurunun elinden olan George Floyd’un yasını tutan birçok kişi gibi “ırk” kavramı bu hafta uluslararası bilinçte ön planda yer alıyor.  Amerika’da protestolar ve ayaklanmalar patlak verdi.

Etnik azınlıklara karşı şiddet ciddi bir problem olsa da, kanıtlar gösteriyor ki Amerikan toplumunda sistemik ırkçılığın daha geniş etkileri var.

Zihin potansiyel olarak zararlı bir durum sezdiğinde, kalp ritmini, nefes almayı kan basıncını artırarak bedeni hazırlar. Bu cevap erken dönem insanların kaçmalarına ve yırtıcılarla savaşmalarına yardım etmişti. Bugünün stresli durumları -iş yerinde zorlayıcı bir etkileşim veya yaramazlık yapan bir çocuk gibi- fiziksel olarak pek tehlike altında olmasak da aynı şekilde fiziksel tepkiler yaratabilir. Buradaki sorun, bu stres sıklıkla tekrarlarsa verilere göre depresyon, anksiyete, insomnia, kalp rahatsızlığı, cilt döküntüsü ve mide problemleri dahil olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açabilir.

Artan kanıtlara göre ırksal ayrımcılık, bu türde bir stres tepkisini tetikleyebilir. Sonuç olarak etnik azınlıklar daha fazla sağlık problemleri yaşayabilir. 2013 yılında yayımlanan 121 araştırmanın bir yorumu, 12-18 yaşlarında olan, ayrımcılığa uğradığını belirten gençlerin depresyon ve anksiyete gibi ruhsal hastalıkları yaşamaya ayrımcılığa uğramayanlardan daha yatkın olduğunu açıklıyor. 66 çalışmadan elde edilen bir başka yorum ise ırkçılığa maruz kaldıklarını algılayan siyahi yetişkinlerin ruh sağlığı sorunları yaşama ve daha düşük bir yaşam kalitesine sahip olma olasılığının yüksek olduğunu söylüyor. Üçüncü bir inceleme de ırkçılığın türlerini yıkıyor ve her birinin sağlığa olan etkilerini açıklıyor. 

Alanında öncü araştırmacılardan Cornell Üniversitesi, İnsan Ekolojisi Bölümünde insani gelişme profesörü Anthony Ong, ayrımcılık ya da kötü muamelenin düzenli olarak yaşanmasının, bir kişinin öz değerini aşındırarak ve amaca yönelik bir yaşamdan mahrum bırakarak sağlığı etkileyebileceğini izah ediyor. 

Ong, “Artan kanıtlar, haksız muameleye veya günlük ayrımcılığa kronik olarak maruz kalmanın zayıf sağlık riskini artırdığını gösterse de, biyolojik mekanizmalarla ilgili verilerin genel olarak yetersiz olması, bu konuyu incelemeye devam etmenin önemli olduğunu gösteriyor ” diyor.

2016 yılında on yıl boyunca takip edilen 200’den fazla siyahi yetişkinin bir çalışmasını yayınladı. Katılımcılar, takma adlar, hakaret, tehdit veya taciz gibi günlük kötü muamele ile ilgili anketleri tamamladı. Ayrıca haksız muameleler, örneğin eğitimlerine devam etmek için cesaretlerinin kırılması, kredi alamamak, veya polis tarafından rahatsız edilmeleri gibi konular hakkında da sorular yanıtladılar. Katılımcılar ayrıca kalp hastalığı, diyabet, sinir problemleri ve iltihap dahil olmak üzere 22 biyolojik belirteçin tanımlanması için kan testlerine tabi tutuldu.

Nihayetinde, daha fazla ayrımcılığa maruz kalan katılımcıların daha zayıf bir sağlık durumu içindeler. Ong, düzenli olarak ayrımcılık yaşamanın ve günlük kötü muamelenin küçük örneklerinin bile, zamanla vücutta “aşınma ve yıpranmaya” yol açabileceğini savunuyor.

“Bulgularımız, günlük kötü muamele ve ayrımcılığın kronik deneyimleriyle başa çıkmanın, zaman içinde vücudun stres tepkisini düzenleyen fizyolojik sistemlere zarar veren bir dizi yanıt ortaya çıkarabileceğini gösteriyor” diyor.

Ong, 152 Asyalı-Amerikan üniversite öğrencisinin günlük koşuşturmayla ilgili stresörler, ruh halleri ve fiziksel sağlık hakkında günlük formlar doldurduğu ikinci bir çalışma yayımladı.

Çalışma, katılımcılar kötü muamele yaşadıklarında ertesi gün, bazı araştırmacıların “ırksal mikroagresyonlar” olarak adlandırdıkları, daha kötü uyku kalitesi ve daha kısa uyku süresi bildirdiklerini gösterdi. Daha fazla “damgalanan” katılımcıların da -yani ayrımcılığın başkalarıyla günlük etkileşimlerini etkilediğine inanıyorlardı- kötü muamele yaşadıklarını bildirdikten sonra gecelerde kötü uyku kalitesi yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğu görüldü.

Ong,”Çevredeki ırksal tehditlere karşı sürekli ihtiyatlı olmak, iyi bir gece uykusu almanızı engelleyebilir ” diyor.

Buradaki kapsamlı mesaj, ırk ayrımcılığı yaşamanın, bir yıl boyunca veya hatta bir ömür boyu yaşam kalitesini etkileyecek sağlık sorunlarına yol açabileceğidir.

Çeviren: Mualla KAVAK

Kaynak: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/evidence-based-living/202006/how-does-racism-affect-health