Afrodit’e Adanmış Dereotu | Bilimya

Dereotu

Dereotu (Anethum graveolens), Apiaceae (maydanozgiller) familyasına ait, tek yıllık otsu bir bitki türüdür. İnce ve tüylü yaprakları, sarı renkli küçük çiçekleri ve uzun, ince saplarıyla karakterizedir. Doğal yayılış alanı, özellikle Avrupa’nın güneyi ve Asya’nın batısı olmak üzere, Avrasya kıtasıdır. Türkiye’de de doğal popülasyonlarına rastlanmakla birlikte, tarımsal üretimi de yaygındır. Dereotu, karakteristik aromasıyla tanınan yaprak ve tohumları sayesinde, özellikle Avrasya mutfağında önemli bir baharat bitkisi olarak kullanılmaktadır.

Mısır firavunu İkinci Amenhotep’in mezarında bulunmasıyla tarihin derinliklerine uzanan dereotu, sadece mutfaklarımızda değil, aynı zamanda eski uygarlıkların kültürlerinde de önemli bir yere sahip olmuştur. Antik Mısır’da aşk ve tutkuyu artıran bir bitki olarak kabul edilen dereotu, aynı zamanda kötü ruhları uzaklaştırdığına inanılarak evlerin bahçelerine ekilirdi. Yunan mitolojisinde ise aşk tanrıçası Afrodit’e adanmış bir bitki olarak kabul edilirdi. Roma İmparatorluğu döneminde ise dereotu yağı lüks bir ürün olarak kabul edilir ve zenginlerin statülerini göstermek için kullanılırdı.

Dereotu, oldukça zengin bir bitkisel bileşen içeriğine sahiptir. Yapılan araştırmalar, bitkinin farklı kısımlarından (tohum, yaprak, çiçek) 17 farklı uçucu bileşen izole edildiğini göstermiştir. Dereotu yağının karakteristik kokusu ve tadı, bu bileşenlerin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklanır. Bu yağın ana bileşenleri arasında %40 ila %60 oranında bulunan d-karvon ve d-limonen dikkat çekmektedir. Bu bileşenlere ek olarak, dereotu yağında α-fellandren, öjenol, anetol gibi diğer uçucu yağlar ile flavonoidler, kumarinler, triterpenler, fenolik asitler ve umbelliferon gibi çeşitli organik bileşikler de bulunur.

Dereotu tohumlarının, düşük riskli gebeliklerde doğum sürecinde kullanımı, günümüzde giderek daha fazla ilgi görmektedir. Özellikle doğumun aktif evresinde, dereotu tohumlarının ağrıyı azaltıcı ve doğumun ilerlemesini hızlandırıcı etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu durum, dereotunun düz kasları gevşetme özelliğine (antispazmodik etki) bağlanmaktadır. Benzer şekilde, dereotu gibi bazı bitkilerin (yaban mersini, çilek vb.) de gastrointestinal sistemdeki kasları gevşeterek ishal gibi sorunları hafiflettiği bilinmektedir. Bu nedenle, dereotu gibi doğal yöntemlerin doğum sürecindeki rolü, hem kadınlar hem de sağlık uzmanları tarafından daha yakından incelenmektedir.

Yapılan araştırmalar dereotu tohumlarının özünün, depolanmış ürünlerdeki böceklere karşı bitkisel insektisitlerin biyoaktif fitokompointleri olarak ümit verici olduğunu kanıtlamıştır. Dereotu içerisinde bulunan karvon bileşiği böceklerin sinir sistemini etkileyerek felç olmalarına ve ölümüne neden olduğunu göstermiştir. Dereotu uçucu yağının depolanmış gıda maddeleri zararlıları Tribolium confusum için güvenli bir biyopestisit alternatifi sunabileceği sonucuna varılabilmektedir.

Dereotu, özellikle bebeklerde sık görülen kolik ağrıları ve küçük çocuklardaki gaz sorunlarına karşı geleneksel olarak kullanılan bir bitkidir. Tohumlarının aromatik ve karminatif özellikleri sayesinde bağırsak spazmlarını hafifletir, gaz oluşumunu azaltır ve sindirimi kolaylaştırır. Bu sayede koliklerin neden olduğu ağrı ve huzursuzluk önemli ölçüde azalır. Ayrıca, dereotu tohumları emziren annelerde süt üretimini artırarak bebeklerin beslenmesine katkıda bulunur. Tohumların çiğnenmesi ise ağız kokusunu gidermeye yardımcı olur. Geleneksel tıpta idrar yolu sorunları, hemoroid ve bazı sinirsel rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmıştır.

Ancak, hamilelik döneminde, bazı ilaçlarla birlikte kullanıldığında veya bazı sağlık sorunlarında yan etkileri olabileceğinden, dereotu tüketmeden önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir.

 

Kaynaklar

1) Jana, S., & Shekhawat, G. S. (2010). Anethum graveolens: An Indian traditional medicinal herb and spice. Pharmacognosy reviews, 4(8), 179.

2) Makvandi, S., Karimi, L., Mohammadi, S., Vahedian-Azimi, A., & Sahebkar, A. (2024). The effect of dill (Anethum graveolens) seeds on labor pain and progress: A systematic review and meta-analysis. Advances in Integrative Medicine.

3) Brinsi, C., Jedidi, S., Sammari, H., Selmi, H., & Sebai, H. (2024). Antidiarrheal, anti‐inflammatory and antioxidant effects of Anethum graveolens L. Fruit extract on castor oil‐induced diarrhea in rats. Neurogastroenterology & Motility, e14892.

4) Guesmi, F., Amari, R., Ajmi, I. S., Athmouni, K., Hfaiedh, N., Allagui, M. S., … & Landoulsi, A. (2024). Promising bioinsecticidal effect of Tunisian Anethum graveolens L.(dill) (Umbelliferae) essential oil against confused flour beetle, Tribolium confusum Jaquelin du Val. 1863 (Coleoptera: Tenebrionidae). Journal of Stored Products Research, 106, 102273.

5) Ermiş Faruk K. (2003). Şifalı otlar 1. Cilt, Print City Tesisleri, İstanbul.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.