1749-1832 yılları arasında yaşamış büyük edebiyatçı Johann Wolfgang von Goethe, özellikle yazdığı edebi eserler ve en bilinen eseri olan ‘Faust’ ile tanınmıştır. Daha çok edebi yönü ile bilinen Goethe, Edebiyat’ta olduğu kadar Felsefe ve doğa bilimleri üzerine de birçok çalışmada bulunmuştur.
Daha az bilinen bu yönüyle Goethe, doğa bilimlerinde özellikle Biyoloji’de birçok araştırmaya imzasını atmıştır. Bitkiler üzerine yaptığı bazı spesifik çalışmaları onun bilim insanı yönünü de ortaya koymaktadır. Örneğin; çiçeklerin, yapraklı sürgünlerin biçim değiştirmesinden meydana geldiklerini ilk anlayan ve açıklayan Goethe olmuştur.
Fakat Goethe bunu açıklamak için, yani bitkilerdeki bu biçim değişmelerinin, bitki başkalaşımı konusuna getirdiği açıklamaların tam olarak değerlendirilmesi için, Darwin’in ortaya çıkışını beklemek zorunda kalmıştır. O zaman bile oldukça yanlış anlaşılmıştır.
Charles Darwin de ‘Türlerin Kökeni’nde Goethe’ye atıfta bulunmuş ve söz konusu eserinde Goethe’nin; ‘Doğa bir yandan harcamak için başka bir yandan biriktirmek (arttırmak) zorundadır.’ dediğini kaydetmiştir.
Goethe’nin iyi bir doğa gözlemcisi olduğu ve ilgisini çeken bitkileri örneklediği de bilinmektedir. Hatta örneklerinden birinin günümüze dek geldiği görülmektedir. Zamanında İtalya’nın Padua kentinde bulunan botanik bahçesi (Padua Botanik Bahçesi) bahçıvanı Goethe’nin isteği üzerine, sıra gözeterek, yelpaze palmiyesinden bir dizi değişik dal kesmiştir. Goethe mukavva kutulara koyup yanında götürdüğü dalları, bu kutularda yalnızca saklamıştır. Günümüze dek geçen çok sayıda savaş ve devrime karşın söz konusu palmiye hâlâ Padua Botanik Bahçesi’nde görülebilmektedir.
Goethe yine doğa gözlemlerinde bitkileri ayrıntılı olarak incelemiş ve gövdelerinin yer çekiminin zıttı yönünde nasıl yükseldiğini, suyu gövdelerinden en yukarıdaki yapraklara kadar nasıl taşıdıklarını anlamaya çalışmıştır. Bitkilerin köklerinin, toprağın içine, neme ve karanlığa doğru devinirken gövde ve sapların ise tam ters yönde, ışığa ve havaya doğru yönelmesini gerçekten sihirli bir fenomen olarak görmüş ve bunu açıklamak için de, Newton’un yer çekimi kuvvetine tam ters yönde bir kuvvet bulunduğunu varsayarak buna; ‘Yükselim Kuvveti’ adını vermiştir. Ayrıca Goethe 1810’da yaptığı, ‘Renkler Kuramı’ adlı büyük çalışmasıyla da hem optik bilimi hem de sanat adına etkileyici bir miras bırakmıştır.
Goethe’nin yaptığı ve dâhil olduğu tüm bu bilimsel çalışmalar pek bilinmemiş ve zaman içinde bu çok yönlü kişiliği unutulagelmiştir. Kendisinin hem sanatta hem de bilimde üretken bir insan olmuş olması, bizlere örnek niteliğindedir.
Bu yazı Muhyettin Şentürk’e aittir ve ilk olarak 3 Nisan 2018 tarihinde www.bilimoloji.com sitesinde yayımlanmıştır.
Kaynaklar:
Birand, H. 1996. Alıç Ağacı İle Sohbetler. Tubitak Yayınları, 12. Basım, Ankara.
Burgaz, E. 2016. Goethe’nin Newton’un Teorilerini Çürüten Renkler Kuramı Çalışması İçin Çizdiği İllüstrasyonlar. (Yayın linki; https://bigumigu.com/haber/goethe-nin-newton-in-teorilerini-curuten-renkler-kurami-calismasi-icin-cizdigi-illustrasyonlar/).
Darwin, C. R. 1859. (İlk Basım Yılı). The Origin of Species (Türlerin Kökeni). Evrensel Basım Yayın, 5. Baskı, Haziran/2014, İstanbul. (Çeviren: Öner Ünalan).
Tompkins, P., Bird, C. 1983. Bitkilerin Gizli Yaşamı. Sungur Yayınları. Araştırma-5. İstanbul. (Çeviri: Sulhi Dölek).