Süpernovadaki bir yıldızın ölümü, tüm galaksideki ışığı gölgede bırakacak kadar yüksek parlaklıktaki bir patlamayla sonuçlanıyor. Hikâyenin sonunda ise beyaz cüce yıldız yok olur ve patlamanın etkisiyle enkazları uzaya fırlatılır.
6 Kasım 1572’de Alman gökbilimci Wolfgang Schulër’ın çıplak gözleriyle bir süpernova gözlemlemesiyle başladı her şey… Cassiopeia takımyıldızındaki bir yıldız patlamasına şahit olan Schulër’in ilk tespiti, bu patlamanın Venüs kadar parlak oluşu ve gün boyunca bile görülebilir olmasıydı. Gökbilimciler için son derece şaşırtıcı bir gözlemdi çünkü bu patlama ‘’hiçbir yerden çıkmış’’a benziyordu. Schulër, onu ilk gören kişi olsa da Danimarkalı gökbilimci Tycho Brahe, bu patlayan yıldızı derinden incelemeye aldı ve onun hakkında bir kitap yazdı. Daha sonra yıldız; ‘’Tycho’s Star’’ olarak anılmaya başlandı. Çünkü o zamanlar süpernova henüz keşfedilmemişti. Tycho’s Star sonunda 1940’larda süpernova olarak sınıflandırıldı.
Copernicus’un başladığı entelektüel ateşe yakıt ekleyen Tycho, bu “yeni yıldızın” Ay’ın ve Güneş’in çok ötesinde olmasına rağmen evreni ve gezegenleri değiştirecek bir etkide olduğunu ileri sürdü. Tycho’nun bu keşfi, uzay araştırmacıları tarafından artık ezbere biliniyor! Çünkü Süpernovadaki bir yıldızın ölümü, tüm galaksideki ışığı gölgede bırakacak derecedeki bir parlaklıkta patlıyor. Bu özel süpernova, beyaz bir cüce yıldızın şiddetli patlama olana kadar geçen süreçte yakınındaki bir yıldızdan çektiği madde veya o yıldızla karıştığı zaman ortaya çıkan bir modeldir. Hikâyenin sonunda beyaz cüce yıldız yok olur ve patlamanın etkisiyle enkazları uzaya fırlatılır.
Birçok süpernova kalıntısında olduğu gibi, Tycho süpernova kalıntısı, X-ışını ışığında oldukça güçlü bir şekilde parlıyor. Çünkü yıldız patlamasından kaynaklanan şok dalgaları, yıldız kalıntılarını milyonlarca santigrat dereceye kadar ısıtıyor. NASA’nın ‘’Chandra X-ışını Gözlemevi’’, yirmi yıllık araştırma süreçlerinde birçok süpernova kalıntısının eşsiz güzellikteki X-ışını görüntülerini yakaladı. Chandra, Tycho’daki parlak kümelerin ve sönük alanların ilgi çekici modellerini bizlere gösterir Peki bu patlamanın ardında ortaya çıkan yoğun görüntüye neden olan şey ne? Patlamanın kendisinin oluşturduğu sıradan bir yoğunluk mu yoksa patlamadan bağımsızlık mı söz konusu?
Chandra’dan gelen Tycho’nun bu son görüntüsü, sorunun yanıtı için biraz ipucu veriyor. Bilim adamları, yakaladıkları görüntüdeki kümeleri ve Tycho’nun üç boyutlu doğasının önemini belirtmek ve Dünya’dan süpernovadan kopan maddeyi izole etmek için iki dar X-ışını enerjisi aralığı (silikon- mavi renkli, silikon- kırımızı renkli) seçtiler. Ayrıca görüntüdeki diğer renkler (sarı, yeşil, mavi-yeşil, turuncu ve mor) çok çeşitli enerjileri, elementleri ve hareket yönlerinin bir karışımını gösteriyor. Bu yeni kompozit görüntüde Chandra’nun X-ışını verileri, ‘’Sayısallaştırılmış Gökyüzü Araştırması’’ndan elde edilmiş aynı görüş alanındaki yıldızların optik görüntüsü ile birleştirildi ve araştırmacılar, Chandra’nın yakaladığı Tycho görüntülerini iki farklı bilgisayar simülasyonuyla karşılaştırarak teorik fikirlerini gerçek verilere göre test etmeye devam ediyorlar.
Araştırmacılar yoğunluğa patlamanın kendisinin neden olduğunu keşfettiler. Bilim insanları bunun nasıl olduğundan tam olarak emin olmasalar bile yine de bir ihtimal olarak şöyle bir tespitte bulundular: Yoğunluğun nedeni; Yıldız patlamasının farklı konumlarda fakat aynı anda yola çıkan dinamit çubukları gibi birden fazla ateşleme noktasına sahip olmasıydı. Süpernovalar önemlidir çünkü yaşam için gerekli olan demir ve silikon gibi unsurları yeni nesil yıldızlara ve gezegenlere serpiştirirler.
Kaynak: https://www.nasa.gov/