Otodidaktizm, kısaca kendi kendine öğrenmek, yetkinlik kazanmak, kendini zenginleştirmek demektir. Kendi kendine eğitim, “doğuştan gelen bir armağan”, yani bireyle birlikte gelen bir özellik olarak görülmez. Teorik olarak herkes kendi kendine öğrenilebilir. Bununla birlikte, kendi kendine öğrenmeyi “daha kolay” bir öğrenme yöntemi olarak gören bazı insanlar vardır.
Kendi kendine eğitim, bir okuldan veya öğretmenden geleneksel ve düzenli bir şekilde dersler veya talimatlar gerektirmeyen öğrenme sürecidir. Kendi kendini yetiştiren kişi neredeyse her zaman bir örneğe bakarak ve kendi başına kopyalayarak yapmaya çalışırken, tekniği veya konuyu öğrenerek öğrenir.
Şimdiye kadar birçok alanda, başarıya ulaşmış kişiler; eğitimlerini tamamlamadan, sadece ilgi duydukları alanlardaki meraklarını ve bu merakın tetiklediği araştırma heveslerini takip ederek başarıya ulaşmışlardır. Örneğin Bill Gates, Mark Zuckerberg, Jimi Hendrix, Leonardo Da Vinci gibi isimler; üniversiteden mezun olmadan birçok başarıya imzalarını atmışlardır.
Peki nasıl oluyor da eğitim almadan bazı insanlar bu kadar başarılı olabiliyorlar?
Bu insanların ortak özellikleri otodidakt olmaları!
Öncelikle ilgi duydukları konular ile ilgili oldukça fazla kitap okumak en büyük sırları olabilir! Merak ettikleri konular üzerine yazılmış hikayeler, biyografiler, makaleler ve kitaplar en güvenilir yol göstericileri olmuştur. Günümüzde ise, bilgiye ulaşmak çok kolay! Videolar, en iyi üniversitelerden yayınlanan dersler ve internetten ulaşılabilecek sayısız kaynak sayesinde birçok veriye ulaşmak mümkün. Hatta ne kadar başarılı ve ünlü olursa olsun, kişilere bizzat e-posta yoluyla ulaşmak ve etkileşim kurmak bile mümkün!
Dünya’nın her yerinden en iyi üniversitelerin online kurslarına katılmak, belirli konularda kendini geliştirmek, ilgi duyulan konularla ilgili gruplara katılıp fikir alışverişinde bulunmak hatta bazı alanlarda oluşturulmuş gruplara katılmak, yoksa da grup açabilmek mümkün! Özellikle MOOC adı verilen ( Massive online open course) bazıları ücretsiz, bazıları ise ücretli ve sertifikalı kurslar; neredeyse her ilgi alanına hitap edebilecek zenginlik ve çeşitlilikte. İçinde yaşadığımız bu verimli bilgi çağında bu imkanlardan kesinlikle faydalanmalı, bu fırsatları kaçırmamalıyız!
Otodidakt insanlar için öğrenmenin yeri yok! Her yeri okula çevirmek, istenilen saatte istenilen bilgiye ulaşmak mümkün!
Otodidaktizm’den ilk ne zaman bahsedildi?
Endülüslü filozof İbn Tufail tarafından 1160’larda Marakeş’te yazılan edebi formda felsefi bir inceleme olan “Hayy” adlı kitapta, otodidaktizm kavramı ilk kez ele alınmıştır. Kitapta; doğayı, çevredeki enstrümanlar ve aklı yoluyla yöneten, pratik keşif ve deneylerle doğanın kanunlarını keşfeden ve Tanrı’yla mistik bir arabuluculuk ve paylaşım yoluyla bağlantı kuran, vahşi bir çocuğun hikayesi anlatılır. Hikayenin odak noktası, toplumdan, onun geleneklerinden ve dinden yardım almadan, insan aklının; mistik bir şekilde veya en yüksek insan bilgisine giden yolu hazırlayarak bilimsel bilgiye ulaşabilmesidir.
İzlediğimiz filmlerdeki otodidakt insanlar kimler?
Çizgi roman süper kahramanı Batman, yıllar içinde ya çeşitli eğitmenler tarafından çok çeşitli beceriler edinmiş ya da kendini eğitmiş ve çeşitli disiplinlerdeki uzmanlığı, DC çizgi roman evreninde neredeyse benzersiz olan bir otodidakt olarak tasvir edilir.
The Ignorant Schoolmaster’da (1987) Jacques Rancière, bilmediği şeyleri öğretebileceğini keşfeden devrim sonrası eğitim filozofu Joseph Jacotot’un özgürleştirici eğitimini anlatır. Kitap, otodidaktizm kavramı aracılığıyla eğitim felsefesine ve politikasına hem bir tarih hem de çağdaş bir bakış açısı sunar.
1997 yapımı drama filmi ‘Good Will Hunting’, Matt Damon’un canlandırdığı otodidakt Will Hunting’in hikayesini anlatıyor.
Muriel Barbery’nin, The Elegance of the Hedgehog (2006) filmindeki ana karakterlerden biri bir otodidakttır. Hikaye, Paris’teki lüks bir apartman dairesinde çalışan orta yaşlı otodidakt kapıcı Renee ve kiracılardan birinin, hayatından memnun olmayan 12 yaşındaki kızı Paloma’nın bakış açısından anlatılıyor. Bu iki kişi, her ikisi de yeni bir kiracı olan Bay Ozu ile arkadaş olduklarında ve hayatları sonsuza dek değiştiğinde, pek çok ortak noktaları olduğunu fark ederler.
Günümüz dizilerinden, Suits’te başkahraman (Mike Ross), herhangi bir hukuk fakültesinde herhangi bir resmi eğitim almamasına rağmen, son derece yetkin bir hukuk bilgisine sahiptir. Onun bilgisi, görsel hafızasına ek olarak okumaya olan ilgisine (otodidaktizm) atfedilebilir.
Matthew Gray Gubler’in canlandırdığı Criminal Minds’ta Dr. Spencer Reid, görsel hafızalı bir otodidakttır.
Bir konuda uzmanlaşmak; ilgi duyulan konularla ilgili derin öğrenmeler yapmak, başkalarının deneyimlerinden, hayatlarından örnek almak, var olan sonsuz bilgi havuzundan faydalanmak; tamamen istek, merak ve motivasyonla ilişkilidir.
Merakımızın çoğalması dileğiyle!
https://en.wikipedia.org/wiki/Ibn_Tufail
https://en.wikipedia.org/wiki/Autodidacticism
https://notesread.com/autodidact/
Görsel:
www.freepik.com