Rafine yani işlenmiş şekerin vücudumuza etkileri uzun süredir tartışma konusu. Beslenme uzmanlarının çoğu sağlık için rafine şeker alımının kısıtlanması gerektiği konusunda hemfikir çünkü aşırı şeker tüketimiyle alınan fazladan kaloriler fiziksel aktivite ile harcanmadığı takdirde vücut tarafından yağa dönüştürülerek fazla kilolara ve bunun beraberinde diyabet yani şeker hastalığı, iç organlarında yağlanma, damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olarak yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkiliyor.
Peki şeker beynimizi nasıl etkiliyor?
Temel Besin Kaynağı
İnsan beyninin tek besin kaynağı karbonhidratların temel yapı taşı olan glikozdur bu yüzden beynimizin glikozsuz hayatta kalamayacağını söyleyebiliriz. Karbonhidrat içerikli besinleri hiç tüketmeseniz dahi tükettiğiniz diğer yiyeceklerdeki glikozla beynininiz otonomisini sürdürebilir. Kısaca düşük miktarlarda şeker tüketmenin getireceği zararın normalin üstünde şeker tüketmeye oranla çok az olduğu söylenebilir.
Ruh Hali Değişiklikleri
Şekerin beyindeki etkilerinden belki de en önemlisi bağımlılık oluşturması. Şeker alımıyla birlikte beyinde ‘dopamin’ hormonu salgılanır. Dopamin hormonu kişinin ruh değişikliklerine etki eder ve salgılandığında dopaminin etkisi geçene kadar kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Şeker Bağımlılığı
Şeker tüketimiyle yükselen dopamin salgısı sayesinde iyileşen ruh haliniz dopaminin geri çekilmesiyle birlikte yerini daha karamsar duygulara bırakır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde dopamin salgısının yeniden yükselmesini sağlamak amacıyla farelerin şekere karşı bir bağımlılık geliştirdiğini gösteriyor. Araştırma sonuçlarından bir diğeri şekerin kokaine göre daha ileri seviyede bir bağımlılığa sebep olduğu.
‘American Journal of Clinical Nutrition’ dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre glisemik indeksi yani şeker içeriği daha düşük olan yiyecekler beyindeki ödül mekanizmasını daha az etkiliyor ve daha az açlık duygusu uyandırıyor.
Hafıza Zayıflaması
Aşırı şeker tüketimi beynin hipokampüste inflamatuar yani iltihaplı değişimlere yol açıyor. Bu iltihap gözle görülemeyecek boyutta. Hipokampüs uzaysal yön bulmada ve kısa süreli hafızada etkilidir. Burada oluşan inflamasyonlar beyin aktivitelerinde yavaşlama ile sonuçlanır ve hafızayı kötü etkiler. Ancak araştırmalara göre bu etkiler kalıcı değil.