Yemeklerde önce çorba, sonra ana yemek, son olarak da tatlı servisi yapılır. Modern kültürün neredeyse evrensel bir parçası olan bu uygulamanın kökenini hiç merak ettiniz mi? Bu uygulamanın kökeni Ziryab lakabı ile tanınan Endülüslü şair, müzisyen ve alim Ebü’l-Hasen Alî b. Nâfi’ye (789-857) dayanmaktadır. Gençliğinde köle olan Ziryab, modern yemek kültüründe iz bırakan Müslüman düşünürdür. Ziryab önce Bağdat’ta büyük bir müzisyen ve besteci olarak tanındı. Daha sonra Kurtuba’ya gitti. O zamana kadar 4 telli olan İspanyol müzik enstrümanı “Laud”a, ruhu temsilen beşinci bir tel ekleyen Ziryab’ın kurduğu müzik okulu çocuklarının da yardımı ile 300 yıl boyunca eğitim vermiştir. Bazıları bu okulu Avrupa’daki ilk müzik okulu sayar. Ancak Ziryab’ın modern dünyada bıraktığı en derin ize yemek kültürümüzde rastlamak mümkündür. Önce çorba, sonra ana yemek son olarak da tatlı sunumunu getiren ilk kişi odur. Ayrıca yemeğin masa örtüsü üstüne servis edilmesi geleneğini de o başlatmıştır. Ziryab daha şık olacağı düşüncesi ile kristal bardakları keşfetmiş ve içeceği o şekilde servis etmiştir. Ziryab ayrıca kuşkonmazı yemek kültürüne kazandıran kişidir.