1980 yılında ünlü gökbilimci, astrobiyolog Carl Sagan; gökyüzündeki yıldızların sayısının, Dünya’nın çöllerindeki ve kumsallarındaki kum tanelerinden 10 kat daha fazla olduğunu belirtmişti.
Gökyüzüne bakınca binlerce yıldız hatta küçük bir teleskopla bakıldığında milyonlarca dahası görülebilir. Samanyolu’nun tamamını kaç yıldız oluşturur? Biraz araştırıldığında, 200 milyardan hatta 1 trilyondan fazla yıldıza kadar rakamlarla karşılaşırız. Güneş de bu yıldızlardan biridir.
Gökyüzündeki yıldızları saymak, insanların çocukluklarında mutlaka yapmaya çalıştıkları bir hareket değil midir? Çocukluktaki merak duygusu yaş aldıkça maalesef azaldığından, yetişkin olunca bu tür meraklar yerini günlük koşturmalara ve daha az heyecan veren konulara bırakır.
Bir yıldız, çok sıcak, parlayan bir gazın devasa bir küresidir. Yıldızlar kendi ışık ve enerjilerini nükleer füzyon adı verilen bir süreçle üretir. Nükleer füzyon, iki hafif elementin nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturmasıdır. Çekirdek tepkimesi olarak da bilinen bu tepkimenin sonucunda çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu olduğunda, yıldızın ısınmasına ve parlamasına neden olan muazzam miktarda enerji oluşur. Yıldızlar çeşitli boyutlarda ve renklerde meydana gelir. Güneşimiz ortalama büyüklükte sarımsı bir yıldızdır. Güneşimizden daha küçük yıldızlar kırmızımsı ve daha büyük yıldızlar mavidir.
Yıldızlar çok sıcak gazdan oluşurlar. Bu gazlar, en hafif iki element olan Hidrojen ve Helyumdur. Yıldızların parlamasının nedeni, çekirdeklerinde meydana gelen çekirdek kaynaşması (füzyon) tepkimelerinde açığa çıkan nükleer enerjinin, yıldızın içinden geçtikten sonra dış uzaya ışınım (radyasyon) ile yayılmasıdır. Çoğu yıldız, onlardan önce var olan yıldızlar tarafından yaratılan karbon, azot, oksijen ve demir gibi küçük miktarlarda daha ağır elementlere sahiptir. Bir yıldız, yakıtı bittikten sonra, içerdiği elementlerin çoğunu uzaya geri gönderir ve böylece yeni yıldızlar oluşur. Bu sayede yıldızlardaki elementler geri dönüştürülmüş olur.
Bilinen en büyük yıldız, 5.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan kırmızı süper dev yıldız VY Canis Majoris adlı yıldızdır. En küçük yıldız ise 2017 yılında, Cambridge Üniversitesi’ndeki gökbilimciler tarafından keşfedilen EBLM J0555-57Ab olarak adlandırılan Dünya’ya 600 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir yıldızdır.
Peki gökbilimciler yıldızları nasıl sayıyorlar?
‘DNA’mızdaki azot, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, çöken yıldızların iç kısımlarında yapılmıştır. Hepimiz birer yıldız tozuyuz’ Carl Sagan
Dünya’nın ekvatorundan ya da ekvatora çok yakın yerlerden bakıldığında, çıplak gözle bir yıl boyunca yaklaşık 6.000 yıldız gözlemlenebilir. Teleskop olmadan sadece Dünya’nın en karanlık yerlerinden yaklaşık 5.000 yıldız ve büyük bir şehrin ortasında sadece 100 yıldız görmek mümkündür. Dürbün veya küçük bir teleskopla bundan çok daha fazlası gözlemlenebilir. Küçük optik aletlerle görülebilen yıldızlar, kendi galaksimizle sınırlı olacaktır, çünkü en yakın galaktik komşuya olan uzak mesafe, yıldızları en büyük teleskoplarla bile tespit etmeyi neredeyse imkansız hale getirir. Evrendeki toplam yıldız sayısını saymanın en iyi yolu, kendi galaksimizdeki yıldız nüfusunu hesaba katmak ve bunu uzay boyunca var olan gökada sayısıyla çarpmaktır. Gökada veya galaksi; kütle çekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdği yıldızlararası madde ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan sistemdir.
Cambridge Üniversitesi’nden Profesör Gerry Gilmore, biz Dünyalıların içinde yaşadığı Samanyolu Galaksisi’ndeki yıldızları sayıyor. Gökyüzünün haritasını çıkaran Gaia teleskobu projesini yürütüyor. Galaksimizde toplamda kaç yıldızın olduğunu hesaplamak için Gaia ekibi ellerindeki verileri, Samanyolu Galaksisi’nin 3 boyutlu bir modelini çıkarmak için kullandı. Profesör Gerry Gilmore BBC’ye yaptığı açıklamada, “Gaia’nın ilk topladığı verilerle 2 milyar yıldızı tespit etti. Bunlar, Samanyolu Galaksisi’ndeki yıldızların sadece yüzde 1’ini oluşturuyor” diyor. Bu hesaplamaya göre eğer iki milyar yıldız toplamın yüzde 1’ini oluşturuyorsa, galaksimizde toplam 200 milyar yıldız olabilir.
Dünya’nın kumsallarını kaç kum tanesinin kapladığını düşünün. Hawaii Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, ortalama bir kum tanesinin hacmini, Dünya’nın kıyı şeridini kaplayan kum hacmine bölerek, matematiksel bir tahminde bulundular. Kum hacmi, Dünya’daki plajların uzunluğunun ortalama genişliği ve derinliği ile çarpılmasıyla elde edildi. Hesapladıkları sayı yedi kentilyon beş katrilyon (Yani 7,5’i takip eden on yedi sıfır) kum tanesini işaret etmektedir! Bu tahmin gökbilimciler tarafından şimdilik en yakın tahmin olarak düşünülüyor. Başka bir deyişle, her kum tanesi için 10 yıldız, Dünya’da üretilen buğday çekirdeklerinin on bin katı ve insandaki hücre sayısının on milyar katı kadar yıldız sayısından bahsedebiliriz.
Gökbilimciler, kendi galaksimizdeki yıldızların bir tahminini elde etmek için, hem çok uzaklarda görebildiğimiz yıldız sayısını hem de gözlemlenmesi zor olan cüce yıldızlar gibi sönük yıldızların sayısını da göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Yıldızların büyük çoğunluğunu oluşturan kırmızı cüce yıldızlar çok loşturlar. Her Güneş benzeri yıldız için, yaklaşık 200 kırmızı cüce yıldız olduğu tahmin edilmektedir.
Yıldızlara seyahat etmek mümkün mü?
Bu şimdilik çok zor görünüyor. En yakın yıldız olan Proxima Centauri bizden yaklaşık 4 ışık yılı yani, 39.900.000.000.000 kilometre uzaklıktadır. Yıldızlararası seyahat her zaman için çok ilgi çekici olmuştur, gelecekte nasıl gerçekleşeceğini tahmin etmek zor ancak şu anda bu teknolojiye sahip değiliz. Albert Einstein’ın görelilik kuramına göre, ışık hızının aşılamaması, çok uzaklara seyahat etmenin önündeki en büyük engel.
Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Interstellar_travel
https://voyager.jpl.nasa.gov/mission/interstellar-mission/
https://www.cosmotography.com/images/m8-m20_desc.html
https://www.universetoday.com/25201/list-of-stars/
http://coolcosmos.ipac.caltech.edu/ask/205-What-are-stars-made-of-
https://www.bbc.com/